ulusalhabermerkezi.com
ÖNE ÇIKANSağlık

Türkiye’de Kısırlık ve Doğurganlık Alarmı: Gelecek Nesiller Risk Altında

kisirlik

Türkiye’de kısırlık oranlarındaki artış ve doğurganlık hızındaki düşüş, demografik yapının geleceği açısından endişe verici bir tablo ortaya koyuyor. Uzmanlar ve sivil toplum kuruluşları, bu eğilimin sadece bireysel değil, aynı zamanda ulusal düzeyde bir kriz olarak ele alınması gerektiğini belirtiyor.

Doğurganlık Hızı Tarihi Düşüşte

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) verilerine göre, 2001 yılında 2,38 olan toplam doğurganlık hızı, 2023 yılı itibarıyla 1,51’e kadar gerilemiş durumda. Bu oran, nüfusun kendini yenileme düzeyi olan 2,1’in oldukça altında. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, bu düşüşü “tarihin en düşük seviyesi” olarak değerlendirirken, durumu “gelecek nesiller açısından ciddi bir risk” olarak nitelendirdi.

Kısırlık Oranları Yükseliyor

İnfertilite ile Mücadele Araştırma ve Dayanışma Derneği (İMAD-DER), Türkiye’de kısırlık oranının %20’ye ulaştığını açıkladı. Dünya ortalaması %24 civarındayken, Türkiye’nin bu seviyelere yaklaşması dikkat çekiyor. Dernek yetkilileri, tedavi sürecinde çiftlerin karşılaştığı mali yüklerin ve yetersiz devlet desteğinin süreci daha da zorlaştırdığını belirtiyor. SGK’nın karşılamadığı ilaç ve tedavi masrafları, birçok çift için büyük bir engel teşkil ediyor.

Hükümetten Teşvik Adımları

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, doğurganlık hızındaki gerilemeyi “varoluşsal tehdit” olarak tanımlayarak 2025 yılını “Aile Yılı” ilan etti. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından başlatılan yeni teşvik paketine göre, 2025 itibarıyla doğan her çocuk için ailelere maddi destek sağlanacak. İlk çocuk için 5.000 TL, ikinci çocuk için aylık 1.500 TL, üçüncü ve sonraki çocuklar için ise aylık 5.000 TL yardım verilmesi planlanıyor.

Demografik Nüfus Yüksek Kurulu Geliyor

Demografik sorunların bütüncül bir yaklaşımla ele alınabilmesi için, “Demografik Nüfus Yüksek Kurulu” kuruluyor. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın liderliğinde kurulacak bu yapı, farklı bakanlıklar ve uzmanların katılımıyla doğurganlık, nüfus yaşlanması ve aile yapısındaki değişimlerle ilgili çözüm önerileri geliştirecek.

Toplumsal ve Ekonomik Riskler

Uzmanlara göre, düşen doğurganlık ve artan kısırlık oranları; iş gücü kaybı, yaşlı nüfusun artması, eğitim sisteminde dengesizlikler ve sosyal güvenlik yükünün büyümesi gibi çok boyutlu sorunlara neden olabilir. Ayrıca, çevresel faktörler, stresli yaşam tarzı, ileri yaşta evlilikler ve şehirleşmenin doğurganlık üzerinde olumsuz etkileri olduğu vurgulanıyor.

İLGİLİ HABERLER

BAYRAMINIZ MÜBAREK OLSUN…

İzmir’de Gaz Kaçağı Patlamaya Yol Açtı: Bir Kişi Yaşamını Yitirdi

Büyükşehir’den personeline yüzde 24,73 zam